31 Ağustos 2008 Pazar
heyecan.
özlemişim bu duyguları
ah kalbim atıor ve heyecanlanıyorum
yaşasın.
ama zorlu bi olay beni bekliyor.
ah kalbim atıor ve heyecanlanıyorum
yaşasın.
ama zorlu bi olay beni bekliyor.
güneş ışını..
Birçok şeyin yolunda gidişine rağmen hayatında bazı as şeyler eksik olduğu zaman sanki her şey bozukmuşcasına somurtarak geziyorsun. Sanki hayatta her şey cok kötüymüş gibi.. Benimde hayatımdaki birçok güzelliğe rağmen eksik olan sevgi duygusu karanlık yağmur bulutları gibi güneşimin önüne geçip tüm dünyamı karartıyor. Gerçek dünyadaki gibi rüzgar falan da nafile. gitmez onlar bana ışık saçan biri yüreğime dokunmadıkca.. Sıcak bir tene hasretken bu kdr, yağmurdan başka bir şey beklenemez dünyamda. Sıkıca sarılmak.. Kokusunu çekmek sewginin tüm ciğerlerine. Bir anne şevkati kadar içten bir dost yakınlığı kadar sıcak bir sarılmaya muhtacım sevdiğim sevildiğim tarafından ama o kara bulutlardan güneşimi göremiyorum daha doğrusu güneşim parıldamıyor daha.. hangi yönde olduğunu göremiyor çözemiyorum.. bekliyorum.. bir ışık süzmesi gelsin delsin o bulutları gözbebeklerime çarpsın. onun sıcaklığında kurusun gözyaşım ve gözbebeklerim onun farkına varsın...
30 Ağustos 2008 Cumartesi
Kırbaç darbeleri..
Milyonlarca kalp çarpıor şuan can acısından ya da mutluluktan. tonlarca duygu hissediliyor tam suan yüreklerde.. Mesela bizde yas var. üzüntü var. çağresizlik var. arayış var...
Türlü türlü acılar yüklenmiş bedenimize. Eskilerin izleri silikleşmeye başlamadan yenilerinin eklendiği zamanlar dayanılmaz bir acı halini alırken bunları yaşamak zorunda oluşumuz, o mecburiyet hissi insana yaşadığı acının bitmeyecek en azından bitip tekrar başlayacak olduğunu anlatıyor. bu gerçeği kırbaç darbeleri gibi tüm sırtımızda yük şeklinde hissediyoruz ve biz bize biçilen ömrü yaşamaya mecbur kılındık. Yaralarımız kabuk bağlaya bağlaya nasır tutarak büyüyeceğiz. böyle tükenecek yıllarımız. Mutluluklar sargılarımız olurken sargı üzerinden bile kırbaç yiyeceğiz. Kanayacak daha toy incecik tutmuş olan kabuklar ve işte biz böyle tükeneceğiz..
Türlü türlü acılar yüklenmiş bedenimize. Eskilerin izleri silikleşmeye başlamadan yenilerinin eklendiği zamanlar dayanılmaz bir acı halini alırken bunları yaşamak zorunda oluşumuz, o mecburiyet hissi insana yaşadığı acının bitmeyecek en azından bitip tekrar başlayacak olduğunu anlatıyor. bu gerçeği kırbaç darbeleri gibi tüm sırtımızda yük şeklinde hissediyoruz ve biz bize biçilen ömrü yaşamaya mecbur kılındık. Yaralarımız kabuk bağlaya bağlaya nasır tutarak büyüyeceğiz. böyle tükenecek yıllarımız. Mutluluklar sargılarımız olurken sargı üzerinden bile kırbaç yiyeceğiz. Kanayacak daha toy incecik tutmuş olan kabuklar ve işte biz böyle tükeneceğiz..
29 Ağustos 2008 Cuma
Sakinlik..
Yenileniyor gibi duygularım. Daha durgunlaştı sanki. Artık daha sakince yaklaşıyor her şeye. Ee tabi duyarsızlaşma artık son evrelerinde. Amma velakin takılacak bir şey olmayınca eski şeylere gidiş-gelişler de söz konusu olmuyor dersem kendimi de kandırmış olurum bunu okuyanlara yaptığım gibi ama daha iyi kontrol mekanizması geliştirmenin katkısı cok cabuk sıyrılabilmek.. Bir de yepyeni şeyler olmayıp eskilerin üzerine eklenince ister istemez bir alışkanlık söz konusu oluyor. Yani alıştığın bir şey üzerinde yepyeni heyecanlar duymak zor bence. Bir de etraf sakin ben sakin. dinlenmek güzel şey.
17 Ağustos 2008 Pazar
changable sense..
Biraz içimi dökesim vardı direk bloguma koştum. bu yönüyle gerçekten seviyorum burayı bir de kimsenin bilmiyor oluşu daha da tat katıyor. saklıyorum bariz. Şimdi içinde bulunduğum ruh halini adlandıramıyorum yarının doğm günüm oluşunun verdiği heyecan, planlar tutacak mı güsel olacak mı düşüncesinin yarattığı endişeyle birlikte tatilden dönmenin yarattığı burukluk birleşince oraya süper bir ruh hali portresi çıkıyor. bir de bugünün pazar olmasına rağmen evde olmak da cabası gibi bir şey. Fakat bugün yüreğimde hissettiğim kıpraşmaların keyif vermesini de eklemek istedim bir an ve yüzümde gizli ama sıcacık bir tebessüm belirdi.. gamzem beliriverdi o çatık yüzün ardından.. bana bu duyguyu yaşattığın içn tşk ediorm sana burdan ayrıca (: oh be rahatldm diyesim geldi. ne yazdıysam artık bir anda ruh halimi deiştirecek kdr.. bu cümleyi yazarken içimin bana seslenmesini duydum.. sen deil o diyor.. yazıdan deil ondan dolayı.. hahahah diyor kapatıorm..
7 Ağustos 2008 Perşembe
göz pınarları
ağlamaya ihtiyacım var.
ama büyük bir güç ile gözpınarlarıma baskı yapıyorum.
akmayacaksınız.
değmeyen bir şey için hayır diorum.
bastırmaya devam ediyorum..
ama büyük bir güç ile gözpınarlarıma baskı yapıyorum.
akmayacaksınız.
değmeyen bir şey için hayır diorum.
bastırmaya devam ediyorum..
3 Ağustos 2008 Pazar
sorgu..
''Neden insanlar yalan söyler'' düşüncesiyle boğuşuyorum çoğu zamandır. Bulduğum cevaplar mantıklı olsa bile beni tatmin etmiyor daha doğrusu acımı hafifletmiyor. Hayatıma giren bir çok insanı yalan söylediği için hayatımdan dışladım ve söylenilen yalanların manalarının olmaması ayrı bir muallak.. Bomboş bir konuda yalan söylemenin amacının ne olduğunu çözemediğim için hala sorguluyorum o soruyu...
Categories
yalanlar..
2 Ağustos 2008 Cumartesi
Katze's state
Aslında direk bunalımlı bir blogla girmek istemem ama kalkıpta sahte bir mod takılabilecek biri de olduğumu düşünmüyorum. Zaten artık eskisi kadar dipte değilim. Bircok yaramın iyileşmiş olduğu kanısındayım sadece birazcık daha zaman gerekiyor. Şuan fazlasıyla durgunum fakat ruh halimin değişim hızına ben bile akıl sır erdiremiyorum ama genellikle öfke heyecan ve sıkıntı üçgeni içersinde sürdürüyor yaşamını bu aralar ama elbet mutluluk huzur keyif üçgenine geçiş sağlayacağım. Şimdilik o geçiş tünelini arıyorum..
Categories
ruh hali..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)