30 Ekim 2011 Pazar

zaman: 10/30/2011 03:14:00 ÖS 0 yorum
Sosyal mecralar, sosyal bir ortam yaratırken aslında bir yandan da duyarsızlaşma ve yalnızlık yaratıyor haberiniz yok. Birinin acısını, üzüntüsünü okuyup gayet üzerinde durmadan geçebiliyorsun artık.. Şimdi gerçekten sosyalleştik mi? Biz önceden ağlayana sarılırdık halbuki..
zaman: 10/30/2011 12:41:00 ÖS 0 yorum
Sadece sonunda, "Vay be ne hayattı" demek istiyorum..

16 Ekim 2011 Pazar

zaman: 10/16/2011 02:00:00 ÖÖ 0 yorum
Şeytan'ın Avukatı adlı filmi uzuun bir zaman sonra tekrar izledim..

Farkettim ki insanoğlu istek ve dürtülerine çabuk yenilebiliyor.. Paranın gücünü reddetmek de zor. Bu üçü birleştiğinde ise değişim neredeyse kaçınılmaz oluyor.. Ben ise oldum olası paranın, dürtülerin insanları bu denli başkalaştırmasına tiksinerek bakarım.. Bilmiyorum.. Her ne kadar anarşizme hafif meyilim olsa da bazı kurallar olmasının birlik içinde yaşayabilmekte önemli rol oynadığını biliyorum.. Bunlarla büyüdük.. Şimdi kalkıp da 3 5 adamın kuralları kendi kendine yıkmasıyla dünya değişmiyor.. Değişen yıkılan şeyler çevresindekiler..
Kendi istek ve dürtlerini elde ederken yıkıp geçen bireyler haline dönüşmek bence çok acizce.. Bir de sürekli nereye kadar oyun oynayacaksın? Düzen insanıyız. Bağlılık, düzenli oturmuş bir hayat tarzı bana daha sıcak geliyor.. O bedenden bu bedene atlayışı adrenalinle değil iğrençlikle bağdaştırıyorum mesela.
Öz olarak şu açgözlülük, firavun ruhluluk beni oldum olası irite ediyor..
İnsanoğlu bi cins..

-Hep dahasına meyilimiz..
 

Katze Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos