Şeytan'ın Avukatı adlı filmi uzuun bir zaman sonra tekrar izledim..
Farkettim ki insanoğlu istek ve dürtülerine çabuk yenilebiliyor.. Paranın gücünü reddetmek de zor. Bu üçü birleştiğinde ise değişim neredeyse kaçınılmaz oluyor.. Ben ise oldum olası paranın, dürtülerin insanları bu denli başkalaştırmasına tiksinerek bakarım.. Bilmiyorum.. Her ne kadar anarşizme hafif meyilim olsa da bazı kurallar olmasının birlik içinde yaşayabilmekte önemli rol oynadığını biliyorum.. Bunlarla büyüdük.. Şimdi kalkıp da 3 5 adamın kuralları kendi kendine yıkmasıyla dünya değişmiyor.. Değişen yıkılan şeyler çevresindekiler..
Kendi istek ve dürtlerini elde ederken yıkıp geçen bireyler haline dönüşmek bence çok acizce.. Bir de sürekli nereye kadar oyun oynayacaksın? Düzen insanıyız. Bağlılık, düzenli oturmuş bir hayat tarzı bana daha sıcak geliyor.. O bedenden bu bedene atlayışı adrenalinle değil iğrençlikle bağdaştırıyorum mesela.
Öz olarak şu açgözlülük, firavun ruhluluk beni oldum olası irite ediyor..
İnsanoğlu bi cins..
-Hep dahasına meyilimiz..
16 Ekim 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder