Harika bir noktaya parmak basmış. "Şiddet" kavramı üzerinde yoğunlaşmışlığım var özellikle Mor Çatı'da gönüllülük yapmaya başladığımdan beri. Mor Çatı'da katıldığım atölye çalışmaları, gönüllük eğitimi de bu bilgilerimi pekiştirmek adına çok yararlıydı.. Bu yüzden yazmak istedim..
Sosyal bilimler okuyunca çok şey biliyorsunuz, öğreniyorsunuz ama okulda proje, assignment bla bla yazmaktan sosyal yerlerde bir şeyler yazmaya mecaliniz kalmıyor. Bu noktada şiddetle ilgili çok şey yazmak istedim ama üşengeçliğim mi dersiniz, yorgunluğum mu dersiniz el vermedi.. Fakat zihnimde tuttuğum birçok şeyi Tolga Çevik o kadar güzel özetlemiş ki.. Daha "hayvana şiddet" odaklı gibi gözükse de aslında şiddetin kökeninden harika bir şekilde, öz olarak bahsetmiş. Ben de birkaç ekleme yaparak yazmış bulunmak istedim..
Öncelikle kesinlikle şiddet uygulamak tercihi bir şeydir. Kesinlikle politiktir. Yani güç ilişkisi bazlıdır. Altında yatan his çoğunlukla üstünlük kurma arzusudur. Kadına yönelik şiddet bağlamında, şiddetin, erkeğin kesinlikle kadını kontrol etme, domine etme, elinde tutma arzusuna paralel olarak ortaya çıktığını savunuyoruz. Bu erkeğin bilinçli ve tercihli olarak yaptığı politik bir eylem. Bu noktada erkeğin veyahut şiddet uygulayan her kimse, bilinçli ve tasarlanmış olarak bu yıkıcı eylemi gerçekleştirdiği aşikar. Böylece erkeklerin -mahkemelerde de kaçmak için kullandığı- cinnet geçirdim, kendimde değildim, bi an oldu bla bla cümleleri tamamen zırvalık, saçmalık. Kendinden alt gördüğü, ya da kendinden alt konuma koymaya çalıştığı bir durumdan söz ediyoruz. Hele ki hayvana şiddet uygulama kesinlikle Tolga Çevik'in dediği gibi, zavalılık, aşağılık hissinden artık kudurmuş olan varlıkların -insan demeye dilim varmıyor- yaptığı bir tatmin yolu..
Şiddet tercihi bir durum olduğu, psikolojik, nötorik bir hastalık, durum söz konusu olmadığı için düzeltmesi de zorlaşıyor. Bir ilaç yok ki içindeki hayvani saldırganlığı yoketsin.. Bu yüzden şiddet uygulamaya meyilli, bunu tercih edebilecek insanların ciddi bir psikolojik tedavi görmesi şart. Cezalandırılması (hukuki olarak) ve bu politik tutumunun değiştirilmeye çalışılması şart. Şiddet tercihi bir durum olduğu için şiddet uygulayan kişiye asla bazı özellikleriyle bu eylemini bağdaştırıp da normalize etmeye, yumuşatmaya çalışmayın. Bkz. adamın dertleri var, kendisi de agresif o yüzden bla bla. Bunu o tercih ediyor, ediyorsa sonucuna da katlanacak arkadaşım..
Öz olarak;
Susmayın şiddete. Karşı koyun, kimsenin sizi ezemeyeceğini bilin. Buna kimsenin hakkı yok.. Ve asla ve asla şiddeti normalleştirmeyin, kabullenmeyin, yumuşatmayın..
Öncelikle kesinlikle şiddet uygulamak tercihi bir şeydir. Kesinlikle politiktir. Yani güç ilişkisi bazlıdır. Altında yatan his çoğunlukla üstünlük kurma arzusudur. Kadına yönelik şiddet bağlamında, şiddetin, erkeğin kesinlikle kadını kontrol etme, domine etme, elinde tutma arzusuna paralel olarak ortaya çıktığını savunuyoruz. Bu erkeğin bilinçli ve tercihli olarak yaptığı politik bir eylem. Bu noktada erkeğin veyahut şiddet uygulayan her kimse, bilinçli ve tasarlanmış olarak bu yıkıcı eylemi gerçekleştirdiği aşikar. Böylece erkeklerin -mahkemelerde de kaçmak için kullandığı- cinnet geçirdim, kendimde değildim, bi an oldu bla bla cümleleri tamamen zırvalık, saçmalık. Kendinden alt gördüğü, ya da kendinden alt konuma koymaya çalıştığı bir durumdan söz ediyoruz. Hele ki hayvana şiddet uygulama kesinlikle Tolga Çevik'in dediği gibi, zavalılık, aşağılık hissinden artık kudurmuş olan varlıkların -insan demeye dilim varmıyor- yaptığı bir tatmin yolu..
Şiddet tercihi bir durum olduğu, psikolojik, nötorik bir hastalık, durum söz konusu olmadığı için düzeltmesi de zorlaşıyor. Bir ilaç yok ki içindeki hayvani saldırganlığı yoketsin.. Bu yüzden şiddet uygulamaya meyilli, bunu tercih edebilecek insanların ciddi bir psikolojik tedavi görmesi şart. Cezalandırılması (hukuki olarak) ve bu politik tutumunun değiştirilmeye çalışılması şart. Şiddet tercihi bir durum olduğu için şiddet uygulayan kişiye asla bazı özellikleriyle bu eylemini bağdaştırıp da normalize etmeye, yumuşatmaya çalışmayın. Bkz. adamın dertleri var, kendisi de agresif o yüzden bla bla. Bunu o tercih ediyor, ediyorsa sonucuna da katlanacak arkadaşım..
Öz olarak;
Susmayın şiddete. Karşı koyun, kimsenin sizi ezemeyeceğini bilin. Buna kimsenin hakkı yok.. Ve asla ve asla şiddeti normalleştirmeyin, kabullenmeyin, yumuşatmayın..
1 yorum:
Tolga çeviğin görüşü çok ama çok güzel , en önemli noktalara değinmiş !!C
Yorum Gönder