24 Ocak 2009 Cumartesi
Çocukluğuna özlem..
Küçük bir çocuğun gözünden bakmak isterdim dünyaya.. Çocukluğumda sahip olduğum o muhteşem pencereden. Bazılarınca küçücük ama çocuk ben'e ve birçok çocuğa göre koskocaman olan o dünyaya.. Uçsuz bucaksız.. En çok sevdiklerimizden biri olan pamuk şeker pembeliğinde.. Daha hayatın acı yönünü tatmamış, toy yüreklerdik.. Hüzünleri küçük oyuncak kavgalarından olan.. Sımsıcak bir anne kucağında yer sahibi olanlardık.. El bebek, gül bebektik.. Yaşadıklarımız isteklerimizin neredeyse hepsinin gerçeklemesinin verdiği hazla birkaç hayal kırıklığının yarattığı koskocaman ağlamalar ya da birkaç damla sonucu daha da şımartılmaktı..Düştüğümüzde bizi kaldıracak sımsıcak yüzlerin var olmasıydı güven duygumuz.. Hep sırtımızı güvenilir bir şeylere yaslayabilmenin yarattığı huzur vardı.. Ama şimdiki penceremden bakıyorum da biz büyüyeli çok olmuş.. Büyükçe görmüş, düşmüş kendimiz kalkmaya başlamışız.. Acısız, bembeyaz ve tozpembe sandığımız dünya gözyaşlarımızla yıkanmış ve gerçek renkleri çıkmış ortaya adeta.. Daha gri, daha siyah.. Eskiden yastıklardan duvarlarını yaptıklarımız o küçücük evlerimiz şimdi üzerimize gelen taştan duvarlarla örülü haline gelmiş.. Çiğnedikçe tadı kaçmış bir sakız gibi dünya şimdi.. Halbuki ne de güzeldi salıncakta bulutlara ulaşmaya çalışmak, sokakta hiç kimsenin ne düşündüğüne aldırmadan elinde annenin çantasıyla ayağında annenin dolabından aşırdığın ruganlarıyla yürümek.. O küçücük aklımızda ne de büyük dünyalar kurardık.. Ne de başkaydı her şey.. Masallar daha gerçekçiydi. Duygular daha saf daha temiz.. Bizler daha berraktık.. Sanki girdiğimiz deniz, soluduğumuz hava, izlediğimiz dünya bu değildi. Dünyamı geri istiyorum ben..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder